26 Ağustos 2014 Salı

GRAHAM KKRAKERİ DUYMUŞ MUYDUNUZ?

Ben açıkçası bu krakerin adını duymamıştım.Ne zaman ki yabancı yemek sitelerine dadandım o zaman ögrendim.Ama krakerin kendiseinden ve tarifinden önce anlatacak çok şey var.Uzun zamandır bloguma yazı ekleyemedim.Ama çok güzel sebeplerim vardı.Yakın zamanda görmek isteyeceğim bir sürü güzel insanı ağırladım evimde.İlk önce çocukluk,gençlik...arkadaşım Fatmamı eşiyle ağırladım.Sana geliyoruz dediklerinde kalbim ağzımdan çıkacaktı sanki.Fatma benim çocukluğum,gençliğim,komşum,dostum,arkadaşım,kardeşim.Çok ama çok uzun süredir yüzyüze görüşme fırsatımız olmamıştı.Hani bazı sevdiklerimiz vardır yıllarca görüşemesende onu gördüğünde sanki yıllar geçmemişte daha dün gibi hissedersiniz ya işte öyle oldu.Eskilerden,yenilerden ve herşeyden konuştuk saatlerce.Gençliğim geldi sandım kapıdan.
Sonra Fatmam gitti.Hiç gitmesin istedim. Mersinden bir dostum daha geldi.Belginim,canım.Belginimle de acı,tatlı çok şey yaşadık.Çocukları boyum kadar olmuş.Yaşlanmışız dedim kendi kendime.Ama dostlarım hala yanıbaşımda.Yaşlanmak dokunmadı bana hiç.Hep hayal ederdik evlenmişiz,çocuklarımız olmuş.Bir araya gelmişiz çocuklarımız oynarken biz sohbet ediyoruz,kahve içiyoruz.İşte tablo aynen  buydu.Hiç gitmesin istedim.
Sonra yiğenim geldi.Ne özlemişim güzelimi.İnsanın ailesinden biri yanında olunca ne kadar güçlü hissediyor kendini.Uzunca bir süre yanımda kaldı.gezdik,sohbet ettik.....Ablam koktu bana.3 senedir ablamı görmediğim için kokusunu içime içime çektim.Hasret koktu,sevgi koktu yiğenim.Ablamın ben küçükken saçlarımı tarayışını hatırladım.Beni incitmeden sevişini.Çok özledim hemde çok.
  Sonra canparem,canımın diger yarısı abim geldi.Yiğenlerim,yenğem yani kısacası sevdiklerim geldi.Senede bir defada olsa görüşmelerimi, çok şükür Allahım diyorum.Beni sevdiklerimden ayrı düşürme diye dua ediyorum.Hiç gitmesinler istiyorum ama omuyor işte.Herkesin kendine ait bir hayatı var.Onlar dışarıdayken de fırsat bu fırsat deyip yazımı eklemek istedim.Sevdiklerimi ve sevindiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Graham krakere gelince dediğim gibi yabancı sitelerde pasta taban altı olarak kullanılıyor ya da sadece kraker olarak tüketiliyor.O yüzden merak saldım araştırdım.Arayan mevlasını da belasını da demişler.Uzun araştırmalar neticesinde bu krakerler ortaya çıktı.Bizimkilerden farkı ne diyebilirsiniz.Açıkçası çok da fark yok gibi geldi bana.Ama denenmeye değer diye düşünüyorum.İşte tarif:
GRAHAM KRAKER TARİFİ:

  • 180 gr. tuzsuz tereyağ veya katı margarin
  • yarım su bardağı esmer şeker
  • 1,5 su bardağı un
  • yarım su bardağı tam buğday unu
  • yarım çay kaşığı tarçın
  • bir tutam tuz
  • 2 yemek kaşığı bal
HAZIRLANIŞI:

  1. Un,tam buğday unu,esmer şeker,tarçını derince bir kapta karıştırın.
  2. Birbirlerine iyice karıştıktan sonra tereyağını ve balı ekleyin.
  3. Hamur karıştırdıkça kendisini toparlayacaktır.
  4. Hamuru streç filme sarıp 1 saat buzdolabında bekletin.
  5. Buzdolabından çıkardığınız hamuru oklava ile açın.
  6. Hamuru ne çok ince ne de çok kalın olacak şekilde açın ve kurabiye kalıplarınızla veya çay bardağı ile keserek kurabiyelerinizi çıkarın.
  7. Yağlı kağıt serili tepsiye yerleştirin.
  8. Üstüne şeker serpin ve önceden 180C ısıtılmış fırında üstleri kızaran kadar pişirin.
  9. Afiyet olsun.

13 Ağustos 2014 Çarşamba

KIŞ HAZIRLIĞI BAŞLASIN

Kırmızı renkli reçellere bayılıyorum.Aslında reçel yemeyi çok sevmem ama çeşit çeşit reçeller denemeye bayılırım.Özellikle o reçellerin fotoğraflarını çekmeyi çok seviyorum.Alanya da bir teyze kocaman taneleri olan böğürtlenleri satmak için getirdiğinde yemeye doyamadık.Kesin hormonluydu onuda belirteyim.Çünkü bir böğürtlenin bu kadar büyük olabileceğini düşünemezdim.Çocuklara fazla yedirmedim ama kendimde affetmedim baya bir yedim.Kalanıyla da reçel yaptım.Bu sene alanya kış hazırlıklarım için baya verimli geçti benim için.Tarhana yaptım.Reçel yaptım.:Bamya kuruttum.Nedense kış hazırlıklarını çok seviyorum.Benim için bir kaçış yolu belki de.İş yaparken hiçbirşey düşünmüyorum çünkü.
 Böğürtlenin zamanı geçti mi bilemiyorum ama belki sizlerde denemek istersiniz diye tarif yazmak istedim.Bu kırmızıya aşık olacaksınız.Şöyle masanızda çeşit çeşit reçeller olsun istemez misiniz?İşte tarif:
BÖĞÜRTLEN REÇELİ TARİFİ:
BÖGÜRTLEN REÇELİ:
REÇEL TARİFİ:
  • 500 gr.böğürtlen
  • 2,5 su bardağı toz şeker
  • 1 çay kaşığı limon suyu
HAZIRLANIŞI:
  1. Böğürtlenleri temizleyip yıkayın.
  2. Bir tencereye ekleyip üstüne şekeri dökün.
  3. Şeker üzerinde eriyene ve sulanana kadar bekleyin.
  4. Şeker eriyince ocağa alın ve kısık ateşte pişirin.
  5. Üstünde biriken köpükleri alın.
  6. Kıvama gelince limon suyunu ekleyin ve ocaktan alın.
  7. Ilınınca kavanozlara koyup buzdolabına kaldırabilirsiniz.

Afiyet olsun.

8 Ağustos 2014 Cuma

BAMYA NASIL AYIKLANIR ve KURUTULUR

Bamya konusunda yazı yazabilecek kıvama geldim gibi.Ben ki bamyayı yeni yani gerçekten yeni 2 sene kadar önce tanıdım ve kendisi ile baya iyi anlaştık.Üniversite zamanında yurt yemekhanelerinde pişen bamyaları ne ben anlatayım ne siz sorun.Görüntüsü ayrı bir fena,tadı ayrı bir fena.O gündür bu gündür ağzıma bamya koymadım.Soğuttular bizi birbirimizden.Ama 2 sene önce kayınvalidem yazlıkta bamya yapayım dedi.Herkes şiddetle karşı çıktı tabii ki.Ama ben yapayımda siz bir görün dedi.Eyvah dedim aç kaldım.Kadıncağız ısrarla bir tadına bakın dedi.İyi ki de ısrar etmiş.Bir çatal aldım baktım fena değil,ikinci çatal,üçüncü derken tabak bitmiş.İkinci tabağı isteyeceğim utanıyorum yemem dedim ya.Yani anlayacağınız 2 senedir bamya yiyiyorum ve yemeği konusunda usta olma yolunda ilerlemedeyim.Bu sene yazlıkta bir teyze bahçesinden toplayım sitedekilere bamya satıyordu.Her geldiğinde 2-3 kilo alıyorum baktım yemekle tükenecek gibi değil dedim kurutayım bari.Bu arada ilk defa kurutuyorum herşeyin bir ilki vardır değil mi?
Bamya ayıklama konusuna gelince en meşakatli iş o bence.Biraz oyalayıcı zaman alıyor.Belki bamyayı baş kısımlarını almadan yemek yapan ve kurutan vardır ama ben cesaret edemedim açıkçası.Neyse gelelim ayıklama işine.İlk önce bamyaları güzelce yıkıyoruz ve sularının süzülmesi için süzgecin içinde bir süre bekletiyoruz.Ve başlıyoruz baş kısımlarını kesmeye.Nasıl diyeceksiniz resimlerle anlatayım:
Bıçagımızı bamyanın sert olan kısmına çok derinden olamayacak şekilde yerleştiriyoruz.
Ve daire şeklide kesime başlıyoruz.
Baş kısmını döndüre döndüre çıkarıyoruz.
Baş kısmı alınmış bamyanın son hali resimdeki gibi olacak.Gelelim ipe geçirme ve kurutma kısmına.Mümkünse kalın bir iğne ve kalın bir iplik kullanın.
İğne ipliği, kesip çıkardığımız sert bölüme saplıyoruz ve yanına diğer bamyaları da saplayıp ipe diziyoruz.Bütün bamyaları tek ipe takmayın yiyebileceğiniz kadarını saplayın bence.Kurutma işi direk güneşe maruz kalmayan bir yerde ve açık havada olmalı.Sıcak ama gölge bir balkon kenarına takmalısınız ipleri.
Ve hepsi bu kadar kuruduktan sonra bez bir torba içinde,serin ve karanlık bir ortamda muhafaza edebilirsiniz.
Şimdiden afiyetler olsun.Malum kışın kuru bamyanın kilosu çeyrek altınla yarışıyor.

1 Ağustos 2014 Cuma

ÇİKOLATA KENDİNE YAKIŞAN KEKİ BULDU

Uzun bir tatilden sonra yine buradayım.Bu sene tam 1 ay tatil yaptık.Hayatımda hiç bu kadar uzun tatil yapmamıştım. Alanya da yazlıkta hep 10 veya 15 gün kalırdık.Ama bu sefer uzattık.Kısa vadeli yaz tatlillerinin çok yorucu oldugunu farkettim.Neyse efendim yazlıkta internetimizin el verdigi sürece bilgisayarın başındaydım ve yabancı yemek sitelerine taktım.Ne muhteşem görüntüler anlatamam.Adamlar yemek fotografçılığı olayında kendilerini aşmışlar.
Bakıp bakıp iç geçirmemek elde değil.Tariflerin içerigine baktım birçok malzeme bizde bulunabilen şeylerden degil.Ama yerine bizdekilerden alternatif yapılabilir diye düşünüyorum.Aralarında deneyipte hüsrana ugradıgım tariflerde oldu elbet ama birçogu başarılıydı.
Ve dediğim gibi yapılan tariflerden çok fotoğraflar arasında kayboldum diyebilirim.Öyle iştah açıcı görüntüleri varki.Onlara baktıkça kendimi fotograf konusunda çok ama çok geliştirmem gerektigini farkettim.Malum yemek ilk önce göze sonra mideye hitap etmeli değil mi?
Ve başladım evi didik didik edip kendime materyal bulmaya.Değişik örtüler,sepetler,kağıtlar.....Bulduğum şeyler beni biraz olsun  tatmin etti sayılır.Sadece materyal yetmiyor tabii ki bunun ışığı var,odağı var,makinenin ayarları var,enstantesi var,diyaframı var.....var da var.
biyerden başlamak lazım değil mi?Daha önceki çektiğim yemek fotoğraflarına baktım idare eder cinsten ama daha iyi olması için uğraşacağım.Bunun içinde bol bol fotoğraf çekmem lazım.Tabii ki bizim bebelerden fırsat kalırsa.Ay ne çok konuştum.İşin özü şu efendim yemek fotoğrafçılığı ayrı bir dal anlayacağınız.Baya araştırmak gerektiğine inanıyorum.İmkanım olsada kursa gidebilsem ama bebelerin büyümesi lazım.
 Fudge keke gelince yabancı yemek sitelerinde rastlayıpta denemek için fırsat kolladığım bir nevi bizim brownimize benzeyen ama daha ıslak şekerleme tarzı bir kek.yumuşak dokusu ile çok güzel oldu denemenizi tavsiye ederim.İşte tarif:
ÇİKOLATALI FUDGE(BROWNİ)KEK TARİFİ:

  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1,5 su bardagı un
  • 150 gr.margarin
  • 2 paket(80+80=160 gr.)biri sütlü biri bitter çikolata
  • 3 adet yumurta
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 çimdik tuz
Margarin ve çikolataları benmari usulü eritiyoruz.Eriyen malzemelerimizi derince bir kaba alıyoruz.Üstüne şekeri ekleyip bir güzel çırpıyoruz.Sonra içine yumurtaları bir bir kırıp yediriyoruz.En son olarak un,kakao ve tuzu ekleyin ve tahta kaşıkla karıştırın.24 cm lik bir kabı yağlayın ve karışımı içine boşaltın.Önceden ısıtılmış 180C fırında yaklaşık 20-25 dakika pişirin ama içini arada kontrol edin ki çok aşırı pişip kek kıvamına gelmesin.Hepsi bu kadar afiyet olsun.