25 Ekim 2011 Salı

VANDAN GERİYE KALANLAR

Geri de enkaz,enkaz altında kalan hayatlar ve onların hikayeleri kaldı bizlerde.Yakın bir zamanda acılar biraz olsun hafiflediginde suçlu aranacak.Yıkılan kamu binalarının,okulların,hasar gören hastanelerin ve yedi katlı binada dahil bütün yıkılan evlerin envanteri çıkarılıp işte suçlu bu diyecekler.Hepimiz yüzlerine tükürecegiz bu insanların,hatta vatan haini ilan edecegiz.Gerçekten suçlular ama ya bunları kontrol etmesi gereken merciler de hiç suç yok mu?Hep diyoruz ya insan hayatı bu kadar ucuz mu diye evet bizim ülkemizde insan hayatı gerçekten bu kadar ucuz.Ve Kızılay depremin üstünden 2 saat geçtikten sonra Van'a vardık diyen Kızılay.Yine sınıfta kaldı.Vanın sogugunda yine insanlar açıkta kaldı.Biz Antalya gibi bir memlekette üşürken kimbilir Van da insanlar ne yapıyordur.
Geceleri uyumaya çalışırken nefesim kesiliyor.Enkazlar düşüyor aklıma kaybolan hayatlar,parçalanan aileler ve moloz yıgınları.Hayatları bir daha eskisi gibi olamayacak insanlar geliyor aklıma.Nefes alamadıgımı hissediyorum.Ben ne yapmalıyım nasıl yardım etmeliyim diye düşünüyorum.Okulların düzenledigi yardım kampanyalarına katılmaya çalışıyorum elimden geldigince.Depremzede bir eşim ve ailesi oldugu için acılarını taa içimde hissediyorum ve yardım için daha ne yapabiliriz diye düşünüyorum.Antalyalı arkadaşlara sesleniyorum peki biz bloglar olarak ne yapabiliriz bir şeyler yapmalıyız.Vandaki insanlar yalnız olmadıklarını hissedebilmeli.

19 Ekim 2011 Çarşamba

KARALAR BAGLADI ANADOLU

Memleket isterim
Gök mavi,dal yeşil,tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert,ne gönülde tasa olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir,ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak,sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
                               
                                 Cahit Sıtkı TARANCI

Oglum okula alışmakta zorlanıyor demiştim ya artık demiyorum.Varsın alışamasın ama hep benimle olsun.Kokusunu her daim içime çekebileyim,ellerini,gözlerini öpeyim,hasta olunca sabaha kadar bekleyeyim,oglum ugruna uykusuzluktan gözlerim şişsin.Büyüyünce okul telaşını yaşayayım,aşk acısını dindirmek için ugraşayım,geçer oglum diyeyim,çocuklarını büyüteyim.Yeter ki her zaman sesini duyabilecegim yakınlıkta olsun.Bir çocuk kolay dünyaya gelmiyor,kolay büyütülmüyor.Her ana,baba ne sıkıntılar çekiyor çocuklarını büyütürken.Kimbilir yuvalarına ateş düşen analar neler çekerek büyüttü evlatlarını.İşte tamam büyüdü artık kendini kurtarabilir dediklerinde ise tabutlarını yolladılar evlere.Acı gözyaşı oldu,çıglık oldu.Nedenini bile anlamakta zorluk çektigimiz bir savaş ugruna evlatlarımız şehit düştü.Bitti mi peki,bu son muydu?HAYIR.Daha nice haber bültenlerinde bir bir topraga verilen evlatlar görecegiz.Analar,babalar,kardeşler,eşler,çocuklar yine aglayacak.Yine karalar baglayacak Anadolu.Kana doymadı bu topraklar eger birileri birşey yapmazsa da doymamaya devam edecek.
BUGÜN KARALAR BAGLADI ANADOLU.

17 Ekim 2011 Pazartesi

SARIMSAKLI PİRZOLA

 Bir süredir efe'nin okula alışma olayı ile ilgili oldugum için bir türlü tarif ekleyemedim ve sizleride ziyaret edemedim.Bu süreç zorlu ve yorucu ge.ecek gibi.Ama ben zaten biliyordum ve hazırlıklı oldugumu zannediyordum ama maalesef degilmişim.Oglum uyumlu bir çocuk olmasına ragmen okula alışmakta bu kadar zorlanacagını zannetmiyordum.Aslında arkadaş edinme konusunda baya iyiydi ama okulda ısrarla arkadaş edinmiyor bu da bir çeşit tepki galiba.Ama olsun ben azimliyim sabırla alışmasını bekleyecegim.Çocuklar malum azıcık açık bir nokta bulsun hemen üstüne gidip dediklerini yaptırıyorlar.Henüz ilk haftadayız ilerleyen haftalar neler getirecek bakalım bize.
SARIMSAKLI PİRZOLA TARİFİ:
  • 6 adet kuzu pirzola(her kişiye 2 adet düşüyor)
  • 1 çay kaşıgı kekik
  • 1 çay kaşıgı pul biber
  • tuz
  • 7-8 adet sarımsak
  • 1 yemek kaşıgı tereyag
Pirzolanın arkalarına ve önlerine kekik ve pulbiber serpiştirelim.Tuzunu pişmeye yakın atalım ki etler sertleşmesin. Yanmaz tavamıza tereyagını alıp eritelim eriyen yagın üstüne pirzolalarımızı elim ile dizelim.Ve yanlarına soydugumuz sarımsakları ekleyelim ve ilk önce yüksek ateşte sonra kısık ateşte pişmeye bırakalım.Arada pirzolaların diger taraflarını çevirelim.Bu arada patates püresi hazırlayıp pişen pirzolalarımızı üstüne koyarak servis edelim.
Afiyet olsun.

11 Ekim 2011 Salı

11 EKİM 2011 ve HİNDİSTAN CEVİZ PUDİNGLİ MUFFİN

Heyecanımı anlatmaya kelime arıyorum ama bulamıyorum bir türlü.İnsan bu kalp çarpıntısını,bogazında dügümlenip kalan kelimeleri nasıl anlatabilir ki.Günlerden salı aylardan Ekim yıllardan 2011 ve ogluşum,sevdam,aşkım,melegim....bugün anaokuluna başladı.Biraz gecikmeli oldu ama olsun.Günler öncesinden uykularım kaçtı.Nasıl alışabilecek mi diye.Malum biz efe dogdugundan beri yapışık ikiz gibi yaşadık hayatı.Aslında gerçegi söyleyeyim mi asıl sorun yarım günde olsa ben nasıl alışacaktım oglumdan ayrı kalmaya.Birçok çalışan anneye haksızlık ettigimin farkındayım kimbilir onlar için durum ne kadar zordur.Ama yinede hem sevincimi hem heyecanımı sizlerle paylaşmak istedim.Aslında dün başlayacaktı ama Antalyada bildiginiz gibi fırtına oldugu için okullar tatildi.Pazar gecesi hiç uyumadım sabah eşime kahvaltı hazırladım beraber kahvaltı yaparken 1 bardak sıcak çayı bacagıma döktüm.Hemen ilaç sürdük ama yinede bu feci şekilde yanmasını engelleyemedi bacagımın.Ama inanmayacaksınız ama canım hiç yanmadı.Hepimiz beraber okula gittik ama okul kapalı.Kapı duvar yani.Anlayacagınız yandıgımla kaldım.Ama bugün büyük gündü bizim için.Nasıl mı geçti."hem agladım hem resim yaptım anne"diye anlattı bana.Yol boyunca neler yaptıgını aslında ne kadar mutlu oldugunu ama biraz korktugunu anlattı.İnanamadım oglum büyüdü ve okula gidiyor.İlk günler hatta belki diger günler bizim için sınav olacak ama olsun ben hazırım.Yılmak yok.Herşey yolunda gidecek.Çocuklar bizlerden daha güçlü.Yol boyunca konuştu "anne yürüyerek gidelimde bacaklarım açılsın"bile dedi.İşte bu kadar.Daha sonra sizleri gelişmelerden haberdar ederim.Şimdi muffinimize geçelim.
HİNDİSTAN CEVİZ PUDİNGLİ MUFFİN TARİFİ:
  • 2 adet yumurta
  • 1,5 çay bardahı toz şeker
  • 2,5 su bardagı un
  • 1 çay bardagı sıvıyag
  • 1 su bardagı süt
  • 1 paket hindistan cevizli puding(toz halde kullanılacak)
  • 2 yemek kaşıgı yogurt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • damla çikolata(üzeri için)
Yumurtaları ve toz şekeri derince bir kaba alıp şanti kıvamına gelene kadar çırpıyoruz.İçine süt,sıvıyag ve yogurduda ekleyip çırpmaya devam ediyoruz.Üzerine hindistan cevizli pudingi toz halde ekliyoruz sonra un,kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyip tahta kaşıkla iyice karıştırıyoruz.Hazırladıgınız karışımı muffin kalıplarının üzerinde 1'er parmak boşluk kalacak şekilde kalıplara pay ediyoruz.Ve üstlerine damla çikolata koyuyoruz.Önceden 180C ısıtılmış fırında yaklaşık 20-25 dakika pişiriyoruz. 
Afiyet olsun.

4 Ekim 2011 Salı

KIŞLIK SOS - LUTENİTSA

2002 yılında Ankarada çalışırken Bulgar Göçmeni bir arkadaş işyerine yemek yapmak için geldiginde tanıştım bu sos ile.Bana tatman için getirdiginde bende yapmalıyım bu sostan demiştim ama tarifini almayı unutmuşum.Sonra biz Antalyaya yerleştik ve sosun tadı hala damagımda olmasına ragmen  nasıl yapacagını bilemedigim için unutmayı yeglemiştim.Taaki geçen gün muhabbet sofrası arkadaşımda tarifini görene kadar.Evde bir ordu yiyecek gibi patlıcan ve kırmızı biber vardı.Bunu fırsat bilerek yapmak için girişimde bulundum.Ama tadından çokda emin degildim yani Ankaradaki arkadaşın bana getirdigi sos ile aynı olacakmıydı acaba.İnannın bana aynı oldu.Ve sonunda tarifi buldum diye çocuklar gibi sevindim.Diyeceksiniz ki başka işin yokmu da tarif buldun diye sevindin,sevindim işte.Ve tarife gelince bu arada haftasonu piknikte patlıcan ve kırmızı biberleri eşime közlettirdim.İşte tarif:
KIŞLIK SOS TARİFİ(LUTENİTSA):
  • 2 kg domates
  • 1,5 kg salçalık kırmızı biber
  • 1 kg.patlıcan
  • 2 büyük havuç(yada yarım kg.havuç)
  • yarım baş sarımsak
  • yarım su bardagından biraz az zeytinyagı
  • yarım çay bardagı  kadar sirke(ben sirkesini az koydum çünkü bizim sirke ile aramız pek yok)
  • turşu tuzu
Biberleri ve patlıcanları fırında közleyin(Ben patlıcanı ocakta közlüyorum daha lezzetli oluyor gibi geliyor bana).Közlenen biber(çekirdeklerinide çıkartın) ve patlıcanların kabuklarını soyup küçük dograyın.Domateslerin kabuklarını soyup dograyın ve tencereye koyun.Üstüne rendelediginiz havuçları ekleyin ve bir süre pişmeye bırakın.Sonra üstüne dogradıgınız patlıcanları,kırmızı biberleri ve soyup ikiye böldügünüz sarımsakları da ekleyin ve domatesler suyunu çekene kadar pişirin. Yalnız ara sıra karıştırmayı unutmayın dibine tutmasın.Domatesler suyunu çekince blenderdan geçirin ve içine zeytinyagı,tuz ve sirkesini ekleyin ve sirke suyunu çekene kadar pişirin.Sıcakken kavanozlara pay edin ve kapagını kapatıp ters çevirin.Acı olmasını isterseniz içine acı biberde ekleyebilirsiniz.
Afiyetler olsun.