29 Aralık 2009 Salı

SUPANGLE ve YENİ YIL MENÜSÜ



Hepinizin şimdiden yeni yılını kutluyorum arkadaşlar.Yeni bir yılın hepinize saglık ve mutluluk getirmesini diliyorum.Ve ülkem içinde huzur ve barış diliyorum.Bu yeni yıla sevdiklerimizle beraber girecegiz biz de o yüzden tatlı bir telaş var bende.Yeni yıl menüsünü günler öncesinden kafamda tasarladım ve yarın inşallah uygulamaya geçecegim.Bu yıl menümde:
  1. Fırında hindi
  2. İç pilav
  3. İşkembe çorbası
  4. Kereviz salatası
  5. Arnavut cigeri
  6. Paçanga böregi
  7. Rus salatası
  8. Piyaz
  9. Ayva tatlısı yapacagım.Eger menüsünü oluşturmayanlar varsa ve arayış içindeyse belki benim ki bir işinize yarar.
Ve gelelim supangle tariflerine.Bizim evde çikolatalı veya kakaolu tarifler çok sevilir o yüzden sık sık yapmaya çalışırım bende.Supangle de bunlardan biridir.Ve benim tarifim:
Supangle Malzemeleri:
  • 1 kg süt
  • 1 su bardagı şeker(içine bitter çikolata da atacagımız için aslında bu şeker bizimkilere fazla tatlı geliyor ama siz şeker oranı hissedilir olsun diyorsanız bu oran iyidir)
  • 1 tepeleme çay bardagı un
  • 2-3 yemek kaşıgı margarin veya tereyag
  • 1 adet bitter çikolata(galiba bitter çikolata 80 gr.ama tam hatırlamıyorum)
  • 1 çay bardagı kakao
Sütün içine şeker,un ve kakaoyu ekleyerek iyice karıştırın ki unlar topaklanmasın.Ocaga alıp kaynatıyoruz sütlü karışımı.Kaynamaya başlayınca tereyagını ekliyoruz ve karıştırarak pişirmeye devam ediyoruz.Ocaktan indşrmeden önce bitter çikolatasını da ekleyerek karıştırıyoruz ve çikolata eriyince ocaktan alıyoruz.Ve kaselere boşaltıp üstünü süslüyoruz.
Afiyet olsun.

28 Aralık 2009 Pazartesi

KÜNEFE(PEYNİRLİ TEL KADAYIF)


En sevdigim tatlı çeşididir desem abartmış olmam herhalde.Aslında birçok insana peynir ile şeker karışımı ilginç gelmiştir.Buna eşim de dahil.Uzun zaman boyunca eşimin bu tatlıya alışmasını bekledim.Şimdiler de biraz biraz yemeye başladı.Antalyaya ilk geldigimiz de bu tatlıyı gerçekten hakkıyla yapan bir yer bulabilmek için çok araştırdık ve birçok yerde yedigimiz künefeler bizi hayal kırıklıgına ugrattı.En son dedim ki kendime niye kendin evde denemiyorsun.Ve denemeye karar verdim.Kilis de yedigim künefelere çok benzemese de yedigim birçok künefeden iyiydi bundan emin olalirsiniz.İşte tarifim.
Künefe Malzemeleri:

  • 250-300 gr. tel kadayıf
  • 100-150 gr. tereyag
  • 150 gr. tuzsuz dil peyniri(asıl künefe peyniri Antakya da bu tatlı için özel satılan tuzsuz bir peynir.Eger mandıralarda böyle bir peynir bulursanız tadı daha güzel olur.)
Şerbeti için malzemeler:
  • 2 su bardagı toz şeker
  • 1,5 su bardagı su
  • 1-2 damla limon
Şerbeti için şekerle suyu kaynatalım.Ve kıvam alınca limonu damlatalım(biraz koyu bir kıvam olursa daha iyi olur) altını kapatalım ve ılımaya bırakalım.Tepsimizi(tepsinin boyutu küçük olmalı künefe özel tepsilerinde yaparsanız daha iyi sonuç alırsınız) tereyagla yaglayalım.
Ayrı bir yerde tel kadayıfları dogradıktan sonra elimizle didikleyelim.Bu arada kalan tereyagını eritelim ve ılımaya bırakalım.Didiklemiş oldugumuz tel kadayıfların içine ılımış tereyagını ekleyerek iyice karıştıralım ki bütün tel kadayıflar yagı yesin.Tel kadayıfların yarısını yaglanmış tepsiye koyup elimizle iyice bastırarak yerleştirelim.(bu aşamada daha küçük bir tepsiyle kadayıfın üstüne bastırarak iyice sıkışmasını saglayabilirsiniz.)
Dil peynirimizi(veya evde yaptıgımız tuzsuz peyniri) ince ince ayırıp kadayıfın üstüne yerleştirelim.
Kalan kadayıfı da peynirin üstüne yerleştirip yine iyice sıkışmaları için bastıralım.180C önceden ısıtılmış fırına verelim ve üstü pişen kadayıfı başka bir tepsi aracılıgıyla ters yüz edelim ve tekrar fırına verelim.Pişen künefeyi fırından çıkardıktan sonra üstüne ılımış şerbeti dökelim.Ve sıcakken dilimleyip servis edelim.
Afiyet olsun.

25 Aralık 2009 Cuma

ŞIHIL MAHŞİ


Kabak dolmasının Kilis yöresine ait yapılış şekli.Diger kabak dolmalarından farkını okuyunca anlayacaksınız.Aslında bu yemek Kilis de taze acur ile içine sarı leblebi katılarak yapılır ama ben kabakla ve içine leblebi kullanmadan yaptım.Kilis,Suriye sınırına çok yakın oldugu için yemeklerin belki de birçogu bu kültüre aittir.Ve o yüzden yemekleri size degişik gelebilir.

ŞIHIL MAHŞİ Malzemeler:
  • 1 kg küçük kabak
  • 150 gr. kıyma
  • 1 adet kuru sogan
  • 2-3 adet domates
  • 2-3 adet sivri biber
  • 1 yemek kaşıgı biber salçası
  • bir miktar maydanoz
  • tuz,karabiber
  • 1 kahve fincanı sarı leblebi(istege baglı)
Kıymayı, küçük dogranmış soğan ile birlikte kavurun.Kavrulan kıymanın içine salça ekleyin ve kavurmaya devam edin.Sonra içine yemeklik dogranmış domatesi ve küp küp dogranmış biberleri ekleyerek çok az pişirin.Tuz, karabiber, leblebi ve kıyılmış maydanozu ekleyip altını kapatın.Kabakların kabuklarını incecik soyun.(incecik soyulması önemli aslında ben kabagı alacalı olarak soyuyorum öyle de güzel oluyor)İçlerini oyarak boşaltın.Bir tavaya çok az sıvı yağ koyun ve kabakları kızartın.Kızaran kabakları bir peçetenin üzerine alarak fazla yağını çekmesini sağlayın.Soguyan kıymalı içi kabakların içine doldurun.Şıhıl Mahşi de pirinç olmadıgı için kabakları aldıgı kadar iç ile doldurun.Bir tencereye kabakları dik olarak dizin.2 Su bardağı kadar su ekleyip, su kaynayıncaya kadar orta ateşte, kaynayınca altını kısıp 20-25 dk. kadar pişirin.
Afiyet olsun.

24 Aralık 2009 Perşembe

KAYMAKLI AYVA TATLISI



Bugüne kadar evde hiç denemedigim bir tatlıydı ama sitelerde ki görüntü öyle muhteşemdi ki beni hep cezbediyordu.Sonun da yaptım ve bugüne kadar evde neden hiç yapmadım diye de hayıflandım.Ama bizimkiler yani baba-ogul yeni tatlara hep kapalı oldugu için oturup kendim yedim.İyi de yapmışım.Bir daha bu lezzetten kendimi mahrum etmeyecegim.


Ayva tatlısı malzemeleri:
  • 5 adet ayva
  • 3-4 su bardagı toz şeker
  • çay kaşıgının ucuyla gıda boyası(örgücü ninem bana gıda boyası yerine aynı zamanda lohusa şerbeti yapımında kullanılan kızamık şekeri de aynı işi görüyor diye yazmış ben denemedim ama sizler gıda boyasına karşı iseniz kızamık şekeri ile de deneyebilirsiniz.)
İç Malzemeleri:
  • 1 adet elma
  • 1 çay bardagı ceviz
  • 1 yemek kaşıgı toz şeker
  • 1 çay kaşıgı tarçın
  • Kaymak(üstüne)(ben Dr.Oetker'in Kaymak tadında Şantisini kullandım gayet güzel oldu)

Ayvaları yıkayıp, ikiye bölün ve kabuklarını soyup çekirdekli bölümünü oyun ve kararmaması için limonlu su dolu kabın içine atın.(ama çekirdeklerini atmayın)Diğerlerine de aynı işlemi uygulayın.Yayvan bir tencereye ayvaları dizin.Bir tutam ayva kabuğu ve çekirdeklerinden içine atın.1 su bardağı soğuk suyun içinde gıda boyasını inceltin.Ayvaların üzerine tüm şekeri göbekleri öncelikli olmak üzere boşaltın ve gıda boyalı suyu tencereye boşaltın. Ayvaların yarısını geçinceye kadar su ilave edin.Ocakta yavaş yavaş ayvalar yumuşayıncaya kadar pişirin.Ben içi için ceviz,üzüm ve fındık karışımı koydum ama siz iç malzemeli deneyebilirsiniz.İç malzemesi için elmayı rendeleyin ve diğer iç malzemeleriyle karıştırın.Ve ocakta kısık ateşte elma suyunu salıp çekinceye kadar pişirin.Ocaktan soğuması için alın. Ayvalar kıvamına geldikten sonra göbekleri yukarıya gelecek şekilde kenarları yüksek bir borcama dizin. Şerbetin içinden kabukları ve çekirdeklerini alın ve bir miktarını ayva dizili tepsinin içine dökün.İç malzemeyi ayvaların cukur yerlerine paylaştırın.Üzerlerine birer tatlı kaşığı kaymak koyun. Buzdolabında 1 saat beklettikten sonra servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.

22 Aralık 2009 Salı

AŞURE

Aşure zamanı geldi hatta geçiyordur bile ve ben ancak yapabildim.Aslında ben aşureyi çok severim ve sık sık yaparım.Ama bu sefer güzel annemin tarifiyle yaptım aşureyi.Ve Güzel annem kadar güzel ve tatlı oldu.Ve aşure yaparken elim hiç aza gitmez nedense.Her yaptıgım aşure birçok komşuma kısmet olur ve bu da beni mutlu eder.Paylaşmak çok güzel bir duygu degil mi?Neyse artık tarife geçeyim isterseniz.Annemin tarifiyle benim meşhur aşurem.
Malzemeler:

  • 2-3 su bardagı aşurelik bugday
  • 1 su bardagı nohut
  • 1 su bardagı kuru fasulye
  • 2-3 su bardagı toz şeker
  • kuru üzüm
  • elma
  • kuru kayısı
  • portakal kabugu rendesi
  • ceviz(üstüne)
Nohutu ve kuru fasulyeyi bir gece önceden aynı kapta ıslatın.Bugdayı da yine bir gece önceden üstünü geçecek kadar suyla bir kere kaynatın ve beklesin.Ertesi gün nohudun ve kuru fasulyenin suyunu süzüp düdüklü tencerede kaynatın.Bu arada bugdayında suyunu süzüp ayrı bir tencerede üstüne tekrar su koyarak iyice özdeşleşene kadar yani bugdaylar patlayana kadar kaynatın.Sonra içine nohudu ve kuru fasulyeyi ekleyin.Ve yine hepsi iyice özdeşleşince içine çekirdeksiz kuru üzümü ve küp küp dogramış kuru kayısıyı ekleyin.Ve kaynatmaya devam edin.Kıvamı koyu geldiyse size sıcak su ekleyebilirsiniz.Kayısılar ve üzümler de yumuşadıktan sonra şekerini ilave edin.(aslında ben yaklaşık bir şeker miktarı vermeye çalıştım ama aslında ölçmeden koydum yani tadına bakarak damak tadımıza uygun ayarlamaya çalıştım.Şekeri size çok gelirse azaltabilrisiniz)En son olarak da kabukları soyulup küçük küçük dogranmış elmaları ve portakal kabugu rendesini ekleyin.Biraz daha kaynatıp altını kapatın.Kaselere koyun ve üstüne ceviz,nar taneleri ile süsleyerek servis edin.
Afiyet olsun.

SİYAH ÜZÜM HAKKINDA


Siyah üzüm hafıza kaybını azaltıyor Bilim adamlarına göre, siyah üzüm suyu içmek, hafıza kaybını azaltıyor ve hatta bu kaybı tersine çevirebiliyor. Dış Haberler Servisi 17 Aralık 2009 15:14
Cincinnati Üniversitesi Psikiyatri bölümünde görevli bilim adamları, erken hafıza kaybı yaşayan 12 kişiyle bir çalışma yaptı. Sonuçta, 12 hafta boyunca üzüm suyu içenlerin farklı zihin testlerinde iyi bir performans gösterdikleri görüldü.
Araştırmacılar, iki ayrı grup oluşturdu. İlk gruba Massachusetts' in Concord bölgesinde yetiştirilmiş saf Concord üzümü suyu verilirken ikinci grup ise hiçbir şey içmedi. Deney süresince her iki gruba da düzenli hafıza testi yapıldı. Araştırma sonucuna göre birinci gruptakilerin yarısında daha uzun süreli gelişme kaydedildi.
Uzmanlar, bu sonuçların arkasındaki neden olarak ciltteki antidoksanlar ve meyvenin suyunu görüyorlar. Gruplar arasında önemli derecede farklılıklar olmamasına rağmen, saf siyah üzüm suyu içenlerde öğrenmede önemli gelişmeler görüldü. Bu eğilimin kısa süreli zihinde tutmayı sağladığı ve sözsüz hafızayı geliştirdiği belirtiliyor.
Araştırma sonuçlarına göre, meyve ve sebze gibi antioksidanlar bakımından zengin yiyecekler ile bunların yüzde 100 meyve suları bilişsel fonksiyonu korumaya yardımcı oluyormuş.
Not:bilgiler btnet.com.tr'den alıntıdır.

21 Aralık 2009 Pazartesi

BULAŞIK MAKİNASI ve ELMA SİRKESİ





Belki birçogunuz biliyordur ama ben yine de yazayım istedim.Yıllardır bulaşık makinasında kullandıgım parlatıcının zararlı oldugunu bile bile kullanırdım.Ama hiç içime sinmezdi yıkanan bulaşıklar.Yıkanan bulaşıklar çıkınca bir de ben sudan geçirirdim üstünde deterjan kalıntısı kalmasın diye.Geçen gün arkadaşım telefonda bana artık parlatıcı kullanmadıgını gittigi çocuk doktorunun onlara elma sirkesini tavsiye ettigini söyledi.Ben olur mu öyle şey kokusu kalır dedim.Ama doktor elma sirkesinin güçlü bir antiseptik oldugunu söylemiş ve kokusunun kalmayacagını söylemiş.O uzun zamandır kullanıyormuş.Denemekten sakınca gelmez deyip koydum bulaşık makinesine elma sirkesini.Yıkanan bulaşıklara baktım ne koku ne birşey.Aynı zamanda parlatıcı deterjan kadar güzel parlatmış.Çok sevindim bu duruma ve uzun zamandır bu şekilde kullanıyorum.Artık yıkanan bulaşıklar içime siniyor.Ayrıca internette de araştırdım bu şekilde kullanan arkadaşlar da varmış.Eger aranızda bilmeyenler varsa diye de elma sirkesinin bu şekilde de kullanıldıgını söylemek istedim.Yaşasın artık biberonları bile atabiliyorum bulaşık makinesine.
Resimler zayiflamagunlugu.com'dan alıntıdır.

SÜTLÜ PATATES ve HAVUÇ ÇORBASI VE ŞEHRİYE ÇORBASI



Uzun zamandır hiç çorba tarifi vermedigimi farkettim.Ve bizim favorilerimiz arasında olan iki çorbanın sizlere tarifini vermek istedim.Patates besleyicilik açısından çok önemli bir yere sahip hepimizin mutfagında.Bu besleyiciligi bir de çorba olarak sunduk mu kışın soğuğunda içimizi ısıtan tarifler çıkıyor ortaya.Ve şehriye çorbası oglumun en sevdigi yılanlı çorba diye tabir ettigi çorba.İşte malzemeler:
Sütlü Patates ve Havuç çorbası malzemeleri:

1 tatlı kaşıgı tereyag

1 tatlı kaşıgı un

1 adet kuru sogan

3-4 adet patates

1 su bardagı süt

1 adet yumurta sarısı

tuz,kırmızıbiber

Patatseleri soyup küp küp dograyın.Ayrıca soganlarıda soyup onları da küp küp dograyın.Tereyagını tencereye alıp eritin ve içine soganları atarak kavurun.Sonra unu koyup bir sürede unla kavurun.Dogranmış patatesleri de bu karışıma ekleyin bir iki çevirdikten sonra üstünü geçecek kadar su ilave edin.Patatesler iyice piştikten sonra blenderdan geçirin ve tekrar ocaga koyun.Ayrı bir yerde 1 su bardaı süt ile yumurta sarısını çırpın ve sonra yavaş yavaş çorbaya ilave edin tuzunu da atıp 2-3 dakika daha kaynatın.Çorbanın altını kapatmadan önce tereyagında kırmızıbiberi yakıp çorbanın üstüne gezdirin.

Şehriye çorbası malzemeleri:
  • 1 yemek kaşıgı tereyag ve sıvıyag karışımı
  • 1 çay bardagı tel şehriye
  • 1 tatlı kaşıgı biber salçası
  • bir tutam kuru nane
  • 2 adet rendelenmiş domates
  • 2 adet yeşil biber
  • tuz
  • bulyon(istege baglı)
  • sıcak su
Tencereye yagları koyup eritin eriyince içine telşehriyeyi atın ve şehriyeler pembeleşene kadar kavurun.Kavrulan şehriyelerin üstüne yeşil biberleri incecik dograyarak koyun ve bir sürede böyle kavrulsun.1 tatlı kaşıgı biber salçasını ve kuru naneyi de ekleyin ve kısık ateşte kavurmaya devam edin.En son olarak rendelenmiş domatesleri de ekleyerek 2-3 dakika domatesin suyuyla şehriyelerin pişmesi için bekleyin.Ve üzerini geçecek kadar sıcak su ilave edin ve pişmeye bırakın.
Afiyet olsun.

18 Aralık 2009 Cuma

KAHVALTILIK LOR VE KAHVALTILIK YOGURT


Yine bir haftayı daha bitirdik ve cumartesi,pazar sevdiklerimizle beraber başbaşa özel ve güzel kahvaltılar bizi bekliyor.Özellikle pazar günü kahvaltımız şenlik halinde geçer bizim.Güzel tarifler dener kahvaltı için bizimkilere sunarım.Ve uzun uzun yaptıgımız kahvaltı ögle yemegi ile birleşir neredeyse.O yüzden belki de hepimizin tercihi pazar kahvaltılarıdır.Ve size kahvaltılarınız için iki tarif.
Kahvaltılık lor malzemeler:
  • 250-300 gr lor
  • 3-4 adet yeşil biber
  • 2-3 adet kırmızı biber
  • tuz
  • pulbiber
  • 1 yemek kaşıgı sıvıyag
Tavaya yagı alıp küp küp dogradıgımız biberleri kavuruyoruz.Sonra ,içine baharatlarını atıyoruz.En son olarak loru ekleyip 5 dakika kadar daha kavurmaya devam ediyoruz.Ilıdıktan sonra yenmeye hazırdır.


Kahvaltılık yogurt malzemeler:

  • Yeteri kadar süzme yogurt(ben bir kase kullandım)
  • 2 yemek kaşıgı biber salçası
  • 4 diş sarımsak
  • 1 çay bardagı ceviz
  • zeytinyagı ve tuz
Cevizi rondodan geçiriyoruz.Ayrı bir yerde yogurdun üstüne zeytinyagını,ezilmiş sarımsagı,biber salçasını ve tuzu koyup karıştırıyoruz.En son olarak cevizi de ekleyip tekrar karıştırıyoruz.
Afiyet olsun.

16 Aralık 2009 Çarşamba

FIRINDA KARNIBAHAR

Dün Antalya da inanılmaz bir fırtına vardı ve elektrikler neredeyse bütün gün kesikti maalesef.Öyle güçlü bir rüzgar ve yagmur vardı ki agaçlar sanki kökünden sökülecekmiş gibiydi.Tarifi elektrikler varken yazdım ama tam internete gönderecegim elektrikler kesildi.O yüzden tarif bugüne kaldı.Karnıbahara bence en çok yakışan tarif.Ama ben çok sevmeme ragmen bizimkiler hep isteksiz yerler bu yemegi.O yüzden fırında karnıbaharı kendim için yaparım çogunlukla.

Malzemeler:

  • 1 bütün karnıbahar
  • 1 su bardagı yogurt
  • yarım çay bardagı sıvıyag
  • 2 adet yumurta
  • 1 yemek kaşıgı un
  • tuz,karabiber,kırmızıbiber
  • 1,5 çay bardagı kaşar rendesi
Karnıbaharın çiçeklerini kopardıktan sonra yıkıyoruz.Ve kaynayan tuzlu suda haşlıyoruz.Borcama haşlanan karnıbaharları düzgünce yerleştiriyoruz.Mikserde kaşar rendesi hariç diger tüm malzemeleri karıştırıyoruz ve karnıbaharların üzerine gezdiriyoruz.En son olarak kaşar rendesi serpiyoruz.Ve önceden ısıtılmış 180C fırında yaklaşık 15-20 dakika pişiriyoruz.
Afiyet olsun.

14 Aralık 2009 Pazartesi

BAYAT EKMEK LAVAŞI


Bu tarif benim yeni denedigim bir tarif.Bu lavaşı pazar kahvaltısı için yaptım ve tarif konusunda sitesinden yararlandıgım yetur a ait.Bu kadar güzel ve pratik olabilecegi konusunda ilk başlarda şüphelerim vardı ama denedikten sonra çok memnun kaldım.Hem bayat ekmeklerim degerlendi hem de evdekilerden tam not aldım.Bizim gibi evde bayat ekmek bollugu yaşayan bir aile iseniz bu tarifi denemenizi tavsiye ederim.
Malzemeler:
  • İstenilen kadar bayat ekmek
  • ılık su
  • Sinangil Böreklik un
Bayat ekmeklerinizin kabuklarını soyup hamur yagurma kabına alıyorsunuz.Ekmeklerin üzerini örtecek kadar ılık su ilave ediyorsunuz.Ve ekmeleri bulamaç haline gelene kadar içindeki su ile karıştırıyorsunuz.Sonra iyice suyunu sıkıp un ilave ediyorsunuz ve kulak memesi kıvamına gelene kadar yoguruyorsunuz.1 saat kadar dinlendiriyorsunuz.Ben bir gece önceden hazırlayıp hamuru mayalandıktan sonra buzdolanbına koydum ertesi gün hamurum hazırdı.Sonra bezelere ayırıyorsunuz.Her bezeyi tezgah veya masa üstünde az un ile daire şeklinde merdane ile açıyorsunuz.Ve sıcak teflon tavada arkalı önlü pişiriyorsunuz.Ben içine lor sararark servis ettim.
Hepsi bu kadar hem bayat ekmeklerde ziyan olmamış oluyor.
Afiyet olsun.

10 Aralık 2009 Perşembe

FIRINDA İSTAVRİT



Balık mevsimi açıldı açılalı her hafta bir veya iki defa balık yer olduk.İstavriti fırında pişirmek benim fikrimdi.Eşime kalsa kızartmak balıga çok yakışıyor diyor.Belki de haklı ama sanki fırında pişince besin degeri kaybolmuyormuş gibi geliyor nedense bana.Bu arada oglumun ve bizim hastalıgımızdan dolayı iyi dileklerini ileten tüm arkadaşlarıma ve özellikle Sevil arkadaşıma teşekkür etmek isitiyorum.
Malzemeler:

  • 1 kilo istavrit
  • 1 adet kuru sogan
  • bir tutam maydanoz
  • sıvıyag
  • limon suyu
  • tuz
İstavritler ayıklanıp yıkandıktan sonra sıvıyag ile yaglanmış tepsiye dizilir.Ve üstüne halka halka dogranmış soganlar yerleştirilir.Ve önceden ısıtılmış 200C fırına verilir.Balık fırında çabuk pişiyor arada açıp bakmak lazım.Balıklar suyunu salıp tekrar çekince üstüne limon suyu ve sıvıyag karışımı sürülür ve maydanoz eklenir.Ve tekrar fırına verilir.Balıklar tam anlamıyla kızarıncaya kadar fırında tutulur ve pişince afiyetle yenir.
Afiyet olsun.

8 Aralık 2009 Salı

İŞKEMBE ÇORBASI

 
Bu aralar hep hastalıkla ugraşıyoruz maalesef.Önce Efe sonra ben ve babamız aynı anda hastalandık.Ama en çok Efe'nin hastalıgı korkuttugu bizi.İnsanın çocugu hasta olunca kendini unutuyor.Biz kendi kendimizi bir nebzede olsa idare ediyoruz ama o daha çok küçük.İnşallah en kısa zamanda hepimiz iyleşiriz.
Bu arada işkembe çorbasını herkes sevmez ama biz eşimle bayılırız.Aslında ben sakatatın her türüne bayılırım.Bu çorba bayramdan kalma yani arşivden aldım.Malum hastalıktan dolayı pek yeni birşey yapamıyorum.
Malzemeler:

  • 1 kg.işkembe
  • 2 yemek kaşıgı tereyag
  • 2-3 yemek kaşıgı un
  • 5-6 diş sarımsak
  • tuz
  • limon suyu
  • kırmızı toz biber(üstüne)
  • 1 yemek kaşıgı tereyagüstüne)
Kasaptan ben temizlenmiş işkembe alıyorum malum işkembe temizlemek zor iş.Kasaptan aldıgım işkembeyi bir gün boyunca 1-2 saat arayla tuzlu ve unlu suda bekletiyorum.Ve 1-2 saatte bir bu suyu yeniliyorum.Un işkembenin kokusunu alıyor tuzda temizlenmesine yardımcı oluyor.En son suyunu dökdükten sonra işkembeyi iyice yıkıyoruz ve düdüklü tencereye koyuyoruz.Üzerini geçecek kadar su ekleyip içine 1-2 diş soyulmuş sarmısak ve birkaç damla limon suyu ekleyerek pişmeye bırakıyoruz.Pişme süresi yaklaşık yarım saat.Pişen işkembeyi suyunun içinden çıkarıp soguduktan sonra küçük küçük dogruyoruz.Ve tekrar suyunun içine atıyoruz.Ayrı bir tencerede 2yemek kaşıgı tereyagını eritip unu katıp unun kokusu çıkana kadar kavuruyoruz.İşmekbeleri suyuyla beraber unu kavurdugumuz tencereye boşaltıyoruz.Kaynayana kadar pişiriyoruz ve bir taşım kaynadıktan sonra üstüne 1-2 diş dövülmüş sarımsak ve az limon suyu ekliyoruz.Ve bir taşım daha kaynadıktan sonra ocaktan alıyoruz.Üstüne tereyagını eritip kırmızı tozbiberi ekleyoruz ve çorbanın üstüne gezdiriyoruz veya sadece tabaklara çorbayı koyduktan sonra tabaklara sosu paylaştırıyoruz.Biz sirke sevmedigimiz için ayrıca bir sos hazırlamıyorum ama ek olarak bol sarımsak ve limon karışımından sos hazırlayıp servis esnasında tabaklara döküyoruz.
Afiyet olsun.

4 Aralık 2009 Cuma

BAKLAVALIK YUFKADAN BAKLAVA

 Bayram geldi hatta geçti bile ben ama ancak fırsat bulupta hazır yufkadan yaptıgım baklavayı yazabiliyorum.Umarım hepinizin bayramı muhteşem geçmiştir.Biz bu bayramda çok mutluyduk çünkü evimiz baya kalabalıktı.İnsan ne kadar özlüyor bir bilseniz kalabalık bir aileyi.Bayram bayram gibi geçiyor anlayacagınız.Baklavanın tarifine gelince baklavalık hazır yufkanın ardında yazan tarife göre hazırladım.Hemen hemen herkes begendi ama tereyagını üstünde yazan tariften daha az kullanmama hatta sıvıyag eklememe ragmen biraz agır olmuştu.Bir daha ki sefere(bu ilk denememdi çünkü)sıvıyagı ve tereyagı eşit koyacagım ve oranları biraz daha azaltacagım.
Malzemeler:

  • hazır baklavalık yufka(800 gr.içinde 40-45 adet yufka çıkıyor)
  • 150 gr. eritilip sogutulmuş tereyag
  • eriyince çıkan tereyag kadar da sıvıyag ekliyoruz ve yagları birbirine karıştırıp öyle sürüyoruz üstüne
İçi için:Ceviz
Şerbeti için:
  • 5 su bardagı toz şeker
  • 6 su bardagı su(tarifinde 5 su bardagı su yazıyordu az geldi ben ertesi gün tekrar şerbet kaynattım üstüne)
  • yarım limon
İlk önce şerbetini kaynatıyoruz.Şerbeti kıvam alınca yarım limonu kabugu ile içine atıp 10 dakika daha kaynatıyoruz.Ve ılımaya bırakıyoruz.
Tepsinin altına erittigimiz tereyagından sürüyoruz.Üstüne 3 adet yufka serip tekrar tereyag sürüyoruz.(yufkalar hemen kurudugu için bezin arasına sarıp oradan teker teker alarak koydum)Ve her 3 yufkada bir tereyag sürmeye devam ederek yufkanın yarısını tepsiye seriyoruz.Yufkalar yarılanınca üstüne ceviz serpiyoruz.Ve tekrar 3 yufkada bir tereyag sürerek kalan yufkalarıda diziyoruz.Son kalan yufkalarda 2 katta bir tereyag sürerek yufkaları bitiriyoruz.Ve istedigimiz gibi dilimliyoruz(dilimleme işlemi biraz zor oluyor baya güç gerektiriyor onuda belirtmek istiyorum) kalan yagı baklavanın kenarlarından başlamak üzere her tarafına sürüyoruz.Önceden 180C ısıtlmış fırında üstü kızarıncaya kadar pişiriyoruz.Pişince sogumaya bırakıyoruz.Ve Baklava soguk şerbeti ılık olacak şekilde şerbetini üstüne döküyoruz.Şerbetini iyice çekince servis ediyoruz.
Afiyet olsun.